Pozitif Dergisi ve Ariş Pırlanta’nın Sevgililer Günü öncesi Hazine Cihangir’de düzenlediği etkinlikte cemiyet ve sanat dünyasından isimler ile kişisel gelişim alanında başarılı çalışmalar yapan uzmanlar bir araya geldi. Konu ise tabii ki aşktı...

Geçtiğimiz günlerde Hazine Cihangir’de düzenlenen etkinlikte konuklara aşkı ve aşkın hallerini Yaşam Atölyesi’nin kurucusu Aret Vartanyan anlattı. Brunch davetine Ariş Pırlanta’nın sahibi Kerim Güzeliş ve ailesinin yanı sıra Şebnem Özinal, Irmak Ünal, Duygu Boztepe, Seçkin Piriler, Ece Özdikici, Asena Tuğal, Fulya Zenginer, Duygu Keser ve Ayça Ayşin Turan gibi tanınmış isimler katıldı. Pozitif Dergisi yazarları Işık Menderes, Ebru Şinik ve Pınar Salahoğlu da oradaydı.
Ariş Pırlanta’nın sahibi Kerim Güzeliş, dört nesildir sanat aşkı ile devam eden Ariş’in sadece ticari bir şirket olmadığını, kendisinin 40 yıldır yaptığı bireysel çalışmalarını melekler, semboller, çakralar gibi koleksiyonlara yansıttığını anlattı. Güzeliş, yakın zamanda “smart jewerly” tasarımlarının piyasaya çıkacağının müjdesini verdi; bu akıllı mücevherlerin içinde kullanıcısının bilgilerini, duygularını saklayan ve mücevherin nerede olduğunu haber veren bir çip bulunacağını anlattı.

Aret Vartanyan ise, “Kendimize zaman ayıralım ve bugün buradan bir şey alıp çıkalım” diye başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Güçlü insan; kendini bilen, kendini tanıyan, kendi ile barışan, artısıyla eksisiyle kendini ortaya koyan insandır. Kendini bilmeden, nereye gittiğini bilmeden, yaraları oluk oluk kanarken ilişkiden hayır gelmez. O başka bir şey olur. Bir liman arıyorumdur, yaralarımı başkasının sarmasını bekliyorumdur. ‘Bu hayatta ne istiyorum?’un cevabını bilmek ve yalnızlığımız ile barışmak ve bağımlı değil bağlı olmak çok önemli. İhtiyacımız olduğu için değil, birlikte olmak için beraber olalım. Karşımızdakinin bizi değerli bulup bize bağlanmasını beklemeyelim. Ben aşka inanmıyorum. Yani insandan insana aşka inanmıyorum. Aşk bana göre her şeyin kaynağı; Yaradan’ın kaynağı, her hücrenin kaynağı. Hepimiz aşktan ibaretiz.. Tanımladıkça kaçar aşk. Çok aşık olduğumuzu söyleyip ardından yaşı kaç, ne iş yapıyor kimlerden, neye inanıyor sorularına geçiyorsak orada aşktan söz edebilir miyiz?”
Vartanyan kendimizden vazgeçip diğerlerinin bizi onaylamasını beklerken en temelde aradığımız şeyin sevgi ve onun yan ürünü huzur olduğunu söyledi. Sosyal medyadaki beğenilerin sevgi sanıldığı bir dönemde yaşadığımızı belirten Vartanyan, “Kişisel gelişim yerine kişisel dönüşüm diyorum çünkü içeriyi halletmeden dışarıda çözülecek bir şey yok. Burası yoksa aşk meşk yok, ilişki yok, onun yerine koyduğumuz şeyler var. Doğduğumuz andan itibaren bize değersiz olduğumuz öğretiliyor. Her insan olduğu gibi değerlidir ve sevilmeyi hak eder. Sizler de öyle. Buradaki birçok insanın kim olduğunu bilmiyorum ve hiç umurumda değil. İnsanların kim olduğu ile değil, ne olduğu ile uğraşıyorum. Hepinizi seviyorum” dedi. Altın cümlenin, “Seni olduğun gibi seven gerçekten sevendir” olduğunu söyleyen Vartanyan, daha sonra konukların sorularını yanıtladı.